Kurum İçi Girişimcilikte Öz Yeterlilik Algısı
Günümüzün sürekli gelişen ve farklılaşan çevresel koşullarında, örgütlerin varlığını sürdürebilmeleri ve rekabette avantajlı konuma gelebilmeleri için üzerinde durmaları gereken süreçlerden bir tanesi de girişimciliktir. Bu noktada; girişimcilik kavramı, kişilik yapısıyla yakından ilişkilidir.
Girişimcilik; örgütteki değişim ve yenilikçiliğe yönelik olarak yapılan birçok faaliyeti kapsamaktadır. Yeni kurulan bir örgüt; kurucularının arzu, istek ve beklentileriyle yönetilirken burada henüz kurumsallaşmamış bir yapının varlığı söz konusudur. Kurulu örgütler ise yerleşik bir örgüt sistemine sahip olmakla birlikte; bu bağlamda girişimciliği de örgüt içerisinde yaygın hale getirmek için belirli sınırlar dahilinde çalışanlarına hareket ve seçim özgürlüğü sunmaktadır.
Kurulu örgütlerde; yenilikçi ve girişimci yapıyı oluşturmada en büyük rolü, örgütteki iç girişimciler oynamaktadır. Bu noktada iç girişimciler, çalışanları cesaretlendiren, potansiyellerini ortaya çıkartan ve örgütü girişimci davranmaya yönlendiren dinamiklerdir. Bu kapsamda, karşımıza “Örgüt İçi Girişimcilik” kavramı çıkmaktadır.
1) Örgüt İçi Girişimcilik
En eski tanımlardan birisini yapan Kierulff (1979)’a göre örgüt içi girişimcilik, “kurulu bir örgütte yeni pazar fırsatlarını araştırmak ve çekici fırsatları yakalamak için kaynakları temin etme, üretme ve satışı başlatma süreci” olarak ifade edilmektedir.
Örgütün yapısı ne kadar girişimci davranışın ortaya çıkarılması için önemli bir faktör olsa da, burada girişimci davranış da önemlilik arz etmektedir. Bu noktada; "girişimci davranış için örgüt ve kişiliğin bütününden oluşmaktadır" demek yanlış olmaz.
Örgüt içi girişimcilik davranışı; yenilikçilik, proaktiflik, risk alma, özerklik ve gelişim odaklılık gibi farklı kişisel yetkinliklerle bağlantılıdır.
Bu kapsamda, üzerinde durulması gereken kavramlardan bir tanesi de yenilikçiliktir. Yenilikçilik; bir fikri pazarlanabilir bir yapıya dönüştürerek, dönüştürülen bu yapıyı, teknolojik gelişmelerle birleştiren süreci ifade etmektedir.
Girişimcilik ve yenilikçilik bir biriyle ilintili kavramlar olup, bu kavramlar farklı, alışık olunmayan; yapı ve süreçleri kapsamaktadır.
1) Öz Yeterlilik Algısı
Öz yeterlilik algısı, Bandura (1995) tarafından “kişinin, kendisinden beklenen durumları yönetmesini sağlayacak yeteneklere olan inancı” olarak görülmektedir.
Öz yeterlilik, “kişinin belli görevleri ve davranışları yapabileceğine olan inancı” olarak da tanımlanmaktadır.
Kişilerin öz yeterlilik algısı arttıkça, bu durumun kişinin örgüt içerisindeki sergilediği davranışlarına da yansıması kaçınılmazdır.
Öz yeterlilik algısı, kişilerin girişimcilik süreçlerindeki göstermeleri gereken yüksek performansın, açıklayıcı bir faktörü olarak görülebilir.
Birçok faktörden etkilenen ve karmaşık bir yapı olan, girişimcilikte; kişilik özellikleri de önemli bir faktördür. Girişimsel davranış olarak yorumlanan bazı davranışlar, kişilik özellikleri olarak da girişimciliğe işaret etmektedir. Bunlara örnek verilecek olursa; girişimciler, fırsatları fark etmek ve kullanmak, belirsizlik ve kısıtlı çevresel kaynak altında hızlı kararlar vermek, diğer çalışanlardan daha çok çalışmak, liderlik yapmak, yenilikçi yapıda olmak gibi birçok bilgi,beceri ve yeteneği bir arada kullanmayı gerektiren bir kişilik yapısına sahip olurlar.
Öz yeterlilik algısı yüksek olan kişiler; kendilerine olan inançlarının yüksek olması nedeniyle problem ve zorluklarla başa çıkmak için farklı yollar araştırmak ve denemekten kaçınmazlar, risk alırlar, gerekli durumlarda inisiyatif göstererek süreçlerin, bir şekilde üstesinden gelirler.
Belirtilen bu özellikler; girişimcilik davranışlarına da yordandığı için girişimcilik ve öz yeterlilik algısı paralel ilerlemektedir. Bu yüzden öz yeterlilik algısı yüksek olan bireylerin, girişimcilik davranışı gösterme potansiyelleri de çok yüksektir.
Özellikle bilişim sektörünün; sürekli büyüyen ve gelişen dinamik yapısı noktasında örgüt içi girişimcilik önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Literatürde bilişim sektörüne yönelik yapılan birçok araştırmada; öz yeterlilik inancı yüksek olan bireylerin, risk alma, yenilikçilik, özerklik, proaktiflik gibi girişimcilik davranışlarına sahip olduğu yönünde bulgular elde edilmiştir. Öz yeterlilik inancı yüksek olan bireylerin daha fazla girişimcilik davranışı gösterdiği aşikardır. İnsan kaynakları süreçlerinde özellikle personel alma, yerleştirme ve kariyer planlama süreçlerinde verilecek kararlarda önemli faktörlerden bir tanesi de kişilik yapısı ve buna bağlı olarak da öz yeterlilik kavramıdır.
Lina YILDIZ
Kategoriler
Son Gönderiler
-
Power BI'da Kümülatif Toplam Hesaplama: Adım Adım Rehber
-
Endüstri 4.0: Geleceğin Üretim Devrimi
-
Kripto Para Varlıkları: Geleceğin Finansal Aracı mı?
-
Toksik Lider ve Örgütsel Sağlık
-
Geleceğin İş Dünyasında Hibrit Çalışma: Esneklik ve Verimliliği Bir Arada Sunmak
-
Tarayıcıda Veri Saklama Yöntemleri: LocalStorage, SessionStorage ve Cookie